6 Mart 2010 Cumartesi

“Gerçekten isteyen yolunu, istemeyen bahanesini bulur”







Dünyanın dört bir yanından hemen herkesle iletişim kurabilmek teknolojik gelişmeler sayesinde olanaklı olsa da, bazen yanıbaşımızdakileri görmek ve duymak insani gayretlere dayanıyor. Hele yanıbaşımızdakiler, duyma ve söyleme yetilerinden fiziksel olarak yoksun ise…

Aslında duymak, görmek, söylemek sadece fiziksel engelli olanlar için değil, bedeninin tüm olanaklarını sorunsuz kullanabilenler için bile (teknolojik gelişmelere rağmen) kolay değil (ne kadar güç).

Bilenler bilir; Ankara Fotoğraf Sanatçıları Derneği (AFSAD) çatısı altında öğrenmekle yetinmeyip, bilgi, birikim ve becerilerini, daha az olanağı olanlara da faydalı olabilmek için kullananlar var.

Engellerin aşılması için hâlâ en önemli unsurun insani yaklaşımlar olduğunu bilip, engelli gençler için kolları sıvayan AFSAD Eğitmeni Fazlı Öztürk’ün girişimiyle, azgören, az duyan ya da duyamayan, şizofreni hastalığını yaşayanlarla pek çok çalışma yapıldı, projeler üretildi. Sonuçları herkes için hep iyi şeyler sağlayan, aslında sonuçlanmayan hala süren, nefis bir maceraya dönüşen bir projeye ilişkin birazdan okuyacaklarınız…

“Elinden geleni söyleyip, ardına koymamak”

İlkemiz Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi ile İşitme Engelliler Gelişim Merkezi’nden gelen değişik yaşlarda, farklı sosyo-kültürel ortamlardan 18 işitme engelli genç için yeni bir ifade biçimi olarak öngörüldü fotoğraf. Eğitim kurumları, tercümanlar, değişik sektörlerden gönüllü fotoğrafçılar bu öngörüye yaşam verdi. Hazırlanan proje, Dünya Bankası'nın, "Türkiye’de Gençlik: Geleceğimizi Şekillendirelim" konulu, "Yaratıcı Kalkınma Fikirleri Yarışması"nda dereceye girince, Hollanda Büyükelçiliği de maddi olarak destek verdi.

Fotoğrafçılık konusunda temel ve ileri düzey eğitimleri 4 ay süren toplam 6 aylık projede, gönüllülerin fotoğrafa ilişkin bildiklerini aktarmak ve öğrenmeye rehberlik etmekten çok daha fazlası oldu yaşadıkları... Fotoğrafa ilişkin bir şeyler öğrenmelerine rehberlik edenlere işaret dilini öğretti gençler, öngörülenden çok daha fazlası kazanıldı projenin içindeki, etrafındaki herkes için.

AFSAD sınıfları dışında, Kuğulupark, Seymenler, Ankara Kalesi, Beypazarı ve Kızılcahamam’da sürdü eğitimler… Oyunla dersin bir arada işlendiği projede, tüm edimler fotoğraf odaklı da olsa, birbirleriyle mecburiyet dışında sosyal yaşam arkadaşlığı kuran öğrenci-eğitmen katılımcılar, kutlamalar yaptı, usta fotoğrafçılarla tanıştı, birlikte sergilere gitti, film izleyip, aynı kitabı (Martı, Jonathan Lİvinston) okuyup, görüşlerini paylaştı…

Proje yürütücüsü ve AFSAD Eğitmeni Fazlı Öztürk’ün yanısıra, daha önce AFSAD’da fotoğraf eğitimi almış farklı mesleklerden gönüllü 15 asistan ile birlikte 2 işaret dili tercümanı ve eğitim merkezlerinden görevlilerin hep birlikte kotardığı proje, hepbirlikte üretimlerin yapıldığı bir atölyeye dönüştü.

Günlük yaşantımızda “elinden geleni yapmak”, “elinden geleni ardına koymamak” deyimlerini sık kullanırız. Ama iletişimin temel unsuru bir dilin sözcükleri eller ile kuruluyorsa, elinden geleni yapmanın anlamı müthiş bir metafora dönüşüyor…

Fotoğrafın engel tanımayan yapısı sayesinde, işaret dilinden hareketle, görüntü dilinin kapılarının aralandığı tüm bu süreçte yaşananlar ve izdüşümleri bir panel ile ele alındı. Projenin ürünü olarak ortaya çıkan fotoğrafların bir kısmı sergi için hazırlandı. Söylemek için elinden geleni yapanların bu anlamlı sergisinin açılışı 6 Mart 2010 Cumartesi saat 18.00’de Ankara Barosu Sergi Salonu’nda yapılacak. Ankaralılar sergiyi 12 Mart tarihine kadar görebilirler.

Füsun Iğdır

fusunigdir@gmail.com


(Bu yazı 05 Mart 2010 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Ankara Eki'nde yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder