20 Şubat 2010 Cumartesi

OLMAZSA OLMAZ TÜRKÇE ALTYAZI


İnsanlığın en önemli icatlarından biri olan yazı sayesinde bilgiler, hikayeler, olaylar vb. sözün geçiciliğine bırakılmayıp “ölümsüzleştirilmiştir”. Dünya kültür mirasının “baş aktörü” olan yazı işitme engellilerin en büyük yardımcısıdır.

İşitme engelli, kültürel gelişimini “görmeye” yani yazıya borçludur. Kitap, gazete vb. okuyarak “görsel yoldan” kültürel ihtiyacını giderir. Ancak sinema, tv ve dvd gibi alanlarda engelle karşılaşır: işitme. Konuşmaları anlamayıp “altyazı” olmadığı için yararlanamaz. Oysa ki işitme engelliler de bir “pazardır”. Bir “müşteridir”. Çalışıp para kazanmaktadırlar. Altyazı olmadığı için Türk filmlerine gitmemekte, Türk dizilerini izlememektedirler. Neden yerli yapımlardan, kendi kültürlerinden uzak kalsınlar? Neden sinemacı ve televizyoncu engelliler sayesinde daha fazla gelir, reklam kazanmasın?

Sinema Destekleme Kurulu'nun 21 Nisan 2009 tarihinde Ankara'da gerçekleştirilen toplantısında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Türkçe altyazı” seçeneği kullanılması yönünde aldığı karar “tavsiye” niteliğinde olduğu için yapımcılar filmlerine Türkçe altyazı koymamakta, işitme engelliler de izleyememektedir. Oysa ki altyazı basit bir çalışma olup maliyeti düşük, yapım süresi kısadır! Filmdeki tüm diyalogların dökümü yapıldıktan sonra, bir görüntü işleme programında negatif veya pozitife basılarak, ‘post prodüksiyon’ şirketine referans olması için filmin üzerine yerleştirilir, alt yazının negatif ‘master’a mı, her bir pozitif kopyaya tek tek mi basılacağı kararı verilir. Dijital ortamda ‘spotting’ (yerleştirme) yapabilen bir yazılımla yapılan bu işin ofis çalışması maliyeti, yaklaşık 90 dakikalık bir film için 5000-7000 TL arasındadır, bu altyazının pozitif üzerine lazer baskısı ise film başı 70-90 USD arası değişmekte olup filmin genel bütçesinde çok küçük bir yer kaplamaktadır! Ülkemizde bu işi yapan bir çok ‘post prodüksiyon’ firması vardır. Bu konuda altyazılı Türk filmi “Başka Dilde Aşk” ilk olup engelliler ve engelsizler tarafından büyük bir ilgi görmüş, takdir toplamıştır. Birçok işitme engelli ve aileleri filmin yapımcılarını aramış, ilk defa sevdikleri ile birlikte rahatça altyazılı Türk filmi izlediklerini belirterek teşekkür etmişlerdir.

Türkiye’de maalesef işitme engelliler için Tükçe altyazı seçeneği olmayıp, bazı tv kanallarımız yabancı dizileri altyazılı yayınlamaktadır. İngiltere’de ise BBC kanalı teletext ile altyazı fonksiyonu sunmakta, ABD’de TV'lerin kumandasında altyazı açma fonksiyonu ile tv programlarının altyazılı izlenebildiği belirtilmektedir. Yurtdışında ‘Closed Caption’ adlı bir sistem mevcuttur. Yabancı dillerde altyazı seçenekleri olan Türk filmi DVD’lerinde bile Türkçe altyazı olmaması düşündürücüdür. Bu konuda örnek bir davranış tiyatrocu Yılmaz Erdoğan tarafından gerçekleşmiştir; Yılmaz Erdoğan DVD’lerinde işitme engelliler için Türkçe altyazı yer almaktadır. DVD’de de altyazı maliyeti düşük olup yapımcı ile film dağıtımcı arasında yapılacak anlaşma ile Türkçe altyazı konulabilir. Sinemada ise altyazı maliyetini yapımcı yüklenmektedir. Altyazı tavsiye değil “şart” olmalıdır. Altyazı şartının görüntü estetiğini bozup dikkat dağıttığı gibi eleştiriler ise altyazılı özel seanslar, tv’de belli saatlerde düzenlenerek aşılabilir. Altyazı işitme engellilerin en önemli ihtiyacı olup, Facebook’da bu konuda DEAF HEDEF 50.000 adlı grup kurulmuş, bu grup binlerce üyeye ulaşmıştır. Sonuç olarak yapımcıların filmelerde Türkçe altyazı seçeneğine önem vermeleri hem kendilerinin hem de engellilerin kazanmasına sebep olacaktır.

(Teknik bilgiler için Şükrü Alaçam ve Murat Şenöy’e teşekkürler.)

Onur Cantimur / Sanat Yönetmeni

onurcantimur@gmail.com

(Bu yazı 19 Şubat 2010 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Ankara ekinde yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder