14 Mayıs 2010 Cuma

Gizli Engel “Öğrenme Zorluğu” - (1)

Fotoğraf: Nuran Kansu

Toronto’da öğretmenlik yaptığım senelerde York üniversitesinde aldığım özel eğitim dersinin ilk gününde eğitmenimiz hepimize üzerinde birer paragraf yazı olan kağıtlar dağıtarak bunları önce kendi kendimize, sonra da sınıfa sesli bir şekilde okuyacağımızı söyledi. Bir kısmı ters harflerle yazılmış anlamı olmayan kelimelerden oluşmuş bu bir paragraf yazıyı okumak mümkün değildi. Eğitmen yanıma gelerek elimdeki kağıdı sınıfa okumamı istediğinde okunmuyor dedim. Ne kadar çabalasam da anlamsız olduğu için okunamadığını söylememe rağmen ısrarla yazının üzerinde biraz daha çalışmamı söyledi. Sonra yazıyı sırayla başkalarından da okumalarını istedi. Kimse yazılanları okuyamamıştı. “Neden” dedi eğitmen. “Siz aptal mısınız?”
Öğrenme zorluğu bir engeldir. Öğrenme engelinin, işitme engeli, görme engeli gibi diğer engellerden farkı, görünür ve elle tutulur belirtilerinin olmamasıdır.

Öğrenme zorluğu, insanların okuduklarını, duyduklarını ve gördüklerini anlamalarında etken olan yetenek ve kapasitelerini kullanamamalarına sebep olur. Duyular aracılığı ile dışarıdan gelen verilerin beyinle bağlantı kurmasını olumsuz yönde etkileyerek öğrenmeye engel oluşturur. Öğrenme engelleri, dikkat etme, hatırlama, okuma, anlama, matematik, konuşma, yazma zorlukları gibi değişik şekillerde görülür. Bu zorluklar insanların hayatlarını olumsuz yönde etkiler. Ödev yapmak, ders çalışmak, arkadaşlık, okul içi ve dışı etkinlikler, çalışma hayatında başarısızlıklar gibi zorluklar yaşamalarına sebep olur.

Öğrenme Zorluğu İle İlgili Gerçekler:
Öğrenme zorluğu olan çocuklar aptal ya da zihinsel özürlü değillerdir. Zekaları normaldir. Üstün zekalı olan insanlarda da öğrenme zorluğu görülebilir. Öğrenme zorluğu tespiti yapılırken çevreden aldığı uyaranların yeterli olduğundan emin olduğumuz çocuğun zeka düzeyinin normal olduğuna emin olmak gerekir. Öğrenme zorluğunun sebebi anne ve babalar değildir. Ebeveynler için çocuklarının öğrenme zorluklarını tespit etmek kolay değildir. Öğrenme zorlukları, çocuklar büyüyünce geçmez. Hayat boyu sürer. Bu özellikleri taşıyan insanlar öğrenemez diye bir şey yoktur. Öğrenme problemleri ve yaşanan zorluklar bazı stratejiler geliştirilerek kapatılabilir.
Öğrenme zorluğu olan çocuklar, okulda başarı gösteremedikleri için çoğu zaman aptal ya da tembel olarak adlandırılabilirler. Bu çocuk ve ailesi için çok üzücüdür.
Şöyle bir hikaye düşünün. Bütün anne ve babalar gibi sizin de dileğiniz ilkokula başlayan çocuğunuzun başarılı olması. Onun için güzel hayalleriniz var. Okul başladıktan 3 ay sonra yapılan ilk veli toplantısında büyük hayal kırıklığı yaşıyorsunuz. Çocuğunuzun öğretmeni onun sınıf arkadaşlarından geride olduğunu, okuma ve yazmada çok zorluk çektiğini ve başarısız olduğunu söylüyor. Güzel hayallerin yerini düş kırıklığı alıyor. Hemen ardından zihninizde bir sürü soru işareti beliriyor. Çocuğunuzun zeka düzeyi mi düşük? Bu ne zaman oldu? O akıllı, duyarlı, yaratıcı çocukta değişen nedir? Nerede hata yaptık?
Çocuğunuzda değişen hiç bir şey yok. O aslında hala sizin bildiğiniz akıllı ve zeki çocuk. O diğer çocuklardan biraz farklı. Diğer çocuklardan farklı olmasının sebebi onlardan daha farklı yollarla öğrenmeye ihtiyaç duymasındandır. Aslında bütün çocuklar birbirinden farklıdır. Onların bu farklılıkları, başarıları açısından, anne ve babalar, öğretmenler tarafından dikkate alınmalı ve ihtiyaçları doğrultusunda eğitim verilmelidir.
Öğrenme zorluğu olan çocuklar okulda aptal, yavaş, tembel gibi adlandırmalara maruz kalırlar. Bu da çocuklarda özgüvenin gelişmesini engeller. Özgüveni gelişmemiş çocukların arkadaş edinmeleri ve ilişkileri sürdürmeleri zordur. Kendilerine güven duymamaları onların gergin ve uyumsuz olmalarını ve davranış sorunları yaşamalarına da sebep olur.

Nuran Kansu
Eğitim Danışmanı
nuran@oncecocuklar.com

(Bu yazı 14 Mayıs 2010 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Ankara Eki'nde yayımlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder