30 Ocak 2010 Cumartesi

KAYNAŞTIRMA EĞİTİMİ – 1

Fotoğraf : Fazlı Öztürk

“Bir beden herkese uymaz”
Ankara Üniverstesi, Eğitim Bilimleri Fakültesi, Doç.Dr. Tevhide Kargın

Kaynaştırma eğitimi, özel gereksinimli öğrencilerin normal gelişim gösteren akranlarıyla birlikte, aynı sınıflarda, öğretmene ve özel gereksinimli öğrenciye destek eğitim hizmetlerinin sağlanması koşuluyla sürdürülen eğitimdir. Bu tanımda altı çizilmesi gereken destekleyici eğitim hizmetleridir. Bunların neler olduğuna bakacak olursak fiziksel düzenlemelerden, programlara, amaçlara, öğretim yöntemlerine, not sistemlerine ve ödevlerin düzenlenmesine kadar bütün süreçleri içine alır. Eğer kaynaştırma eğitiminde istenen başarı elde edilemiyorsa doğru yapılmış tanımın iyi uygulanamamasında kaynaklanıyordur.
Öğretmenlerin tek başlarına kaynaştırma eğitimlerinde başarılı olmaları beklenemez. Öğretmenin her şeyden önce engel grubundaki bireyleri çok iyi tanımasıı gerekir. Nelere ihtiyaçları olabilir, nelerden zarar görebilirler çok iyi bilmesi gerekmektedir. Öğretmen yetiştirme programlarında müfredata özel eğitim dersleri alındı. Öğretmenlerin yetişmedikleri bir konuda eğitim vermeleri beklenemez. Böyle bir durumda başarısızlık peşinen kabul edilmiş olunur. Eğer tüm çocukları içerecek bir eğitim anlayışını benimseyecek olursak, öğretmen yetiştirme programlarının da tüm çocukları içerecek öğretmenleri yetiştirmesi zorunludur.
Bir beden herkese uymaz. Hata bir bedeni herkese giydirmeye çalışmaktır. Yaşam alanları farklı bedenlere de uyacak şekilde düzenlenmelidir. Müfredatlar, ev ödevleri uygun bir şekilde düzenlenmelidir. Öğretmen ders sonunda bütün sınıfa aynı ödevi verir. Ancak normal gelişim gösteren öğrenciler arasında dahi bu ödevi yapmaya yeterli olmayan öğrenciler olabilir.
Kaynaştırma eğitimi, sistem olarak ayrımcılığı ortadan kaldırmaktadır. Bütün bireyler için uygun eğitim ortamları sunulduğunda engelli yada engeli olmayan diye bir ayrım yapmaya da gerek kalmayacaktır. Özel eğitim belki engelli bireyler için düşünülen bir eğitim modeli ancak tanı almadığı halde özel eğitime gereksinimi olan öğrenciler sistem içinde her zaman oldu. Daha hareketli, dikkati daha dağınık olanlar, daha başarısız olanlar, yerinde uzun süre oturamayanlar vs. bu çocuklar yaramaz, haylaz, tembel olarak adlandırılır ve sistem dışında kalırlar. Farklılıkları içerecek bir eğitim anlayışı, tanı alınmasını beklemeden bütün çocuklara ulaşılmasını sağlar.
Kimler kaynaştırılabilir? Şu tanı grubuna girenler kaynaştırılabilir, diğerleri kaynaştırılamaz gibi bir sınıflandırmaya gitmek yanlış olur, bireysel ihtiyaçlar ön planda olmalıdır. Öğrenci sadece zeka testleri sonuçlarına göre değil, eğitsel performanslarına göre de değerlendirilmelidir.
Engelli bireyler için eğitim seçenekleri; ayrı okullar, özel eğitim sınıfları, kaynaştırma ortamlarıdır. Bunları kendi arasında bir diğeriyle kıyaslamak yerine hangi durumlarda, hangi çocukların, nerede eğitim alacağına çok iyi karar verilmesi gerekmektedir. Yerleştirme seçeneğini doğru yapabilirsek; çocuğun eğitsel performansına ve yetersizlikten etkilenme derecesine göre karar verirsek ve karar verdikten sonra değiştirilemez kararlar olarak görmezsek, yani okullar arasında, yerleştirme seçenekleri arasında hareketliliğe izin verirsek başarı çağrılabilir. Görme engelli, 6-7 yaşına kadar bir şekilde sistem dışında kalmış bir çocuğa öncelikle iyi bir hareket eğitimi verilmeli, Braille Alfabesi ile okuma-yazmayı öğrenmelidir. Bunları genel eğitim ortamlarında sağlayamayabiliriz. Bu altyapıyı sağlayabilmek için özel gereksinimli öğrenci görme engelliler için açılan okullara gidebilir öncelikle. Öğrencinin eğitsel performansı uygun gelişim gösterdiyse, daha sonra kaynaştırma eğitimine geçişi sağlanabilir. Dolayısıyla bu seçenekler, aralarında geçişi uygun olan seçenekler olarak görülmektedir.
Söyleşi : Kamuran Feyzioğlu – Şule Tüzül
kamuranfeyzioglu@gmail.com - sule.tuzul@isbank.net.tr

(Bu yazı 27 Kasım 2009 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Ankara ekinde yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder